Tel : 0 532 551 25 23
Anasayfa | İletişim | Makaleler |
Facebook  twitter
YAPTIKLARIMIZ YAPAMADIKLARIMIZ

     04.10.2012 

            İlk resmi maçımız olan Bursa Nilüfer spor maçında şunu gördük takım iyi bir kamp dönemi geçirmiş, sahada koşan mücadele eden takım vardı. Takım maça  iyi hazırlanmış, futbolcular arasında ve teknik ekiple iyi bir ortam var, kolej havası kokusu hissedilmekte.

            Takım Nilüfer maçında 4-1-4-1 taktiğiyle iyi mücadele etti, rakibe ilk maç olmasına rağmen çok fazla ezilmeden pozisyon vermeden oynaması gerektiği gibi doğru şeyler yaparak oynadı. Nilüfer maçında takım savunmasının iyi olduğunu söyleyebiliriz, rakibe 2-3 tane net gol pozisyonu verildi. Sebebi ise orta sahanın sağında ve solunda oynayan futbolcuların rakip hücum dayken kapanmamaları çok fazla çizgide kalmalarından kaynaklandı.

            Bu maçta çok organize ataklar geliştiremememize rağmen 4-5 pozisyona girildi.

            İlk maç olması ve maçın ehemmiyeti nedeniyle futbolcular çok heyecanlıydı, aşırı heyecandan dolayı konsantrasyon sağlayamadık. Hücumlara çıkarken çok top kaybı yaptık Dolayısıyla gerçek futbolumuzu oynayamamıştık.

            Sahada Savaşarak kazandık, yardımlaşma çok iyiydi. Her ne olursa olsun yenmek çok önemliydi, gördüğüm kadarıyla bu maçta takım % 70 ile oynadı.

            Hocalarıma teşekkür ediyorum, takımı iyi hazırlamışlar.


KIZILCAHAMAM MAÇI 

            İlk maçın verdiği öz güvenle deplasmana gidildi, amaç gurubunda lider olan 3’te 3 yapmış bir rakibi evinde elemekti.

            Maçta şunlar görüldü;

            İyi oynanılan Nilüfer maçının kadrosu ve oyun taktiği ile oynanıldı. İlk maçta orta sahanın, sağı ve solu Nilüfer spor maçındaki gibi çizgilerde değil de sağiç ve soliç pozisyonunda oynadı.

            Hakikaten karşımızda iyi bir rakip vardı, belki de en iyi futbollarını bize karşı oynamalarına rağmen, ezilmeden 90 dakika boyunca iyi mücadele edildi.

            Celal KIBRIZLI ve talebeleri bize karşı 2-6-2 gibi bir taktikle oynadıklarını söyleyebilirim. Koşan, pres yapan, top yapan forvetle beraber 8 kişilik bir futbolcu gurubu bunların arkasında sürekli geride oyunda canlı ve diri kalan 2 stoperi ile atak tazeleyen, bir oyun taktiğiyle oynadılar.

            Biz ise böyle bir rakibe karşı 4-1-4-1 yada 4-5-1 gibi bir taktikle oynadık. İyi oynadık taktiksel olarak da iyiydik.

            Maçı bizim yarı sahamızda oynamaya çalışan rakibimiz 83. dakikaya kadar 3 tane pozisyon bulabildi bunların 2 tanesi net pozisyondu. Biz ise rakibi bozan bir takıma karşı bile 7-8 pozisyon bulduk. 82. dakika da  hakem net penaltı pozisyonumuzu es geçti. O top döndü bizim kalemizde, kaleci hatamızdan dolayı gol oldu.

            Golden hemen sonra 84.dakikada hocamız Çift forvetli sisteme döndü bu dakikadan sonra 3 tane net pozisyon harcadık.

            Çift forvetli sistemde şu görülmüştür.

            4-1-3-2 futboluna dönüldükten sonra, takımın oyun akışı daha işler hale gelmiştir.

            Göksel’le Mehmet SERT’in çok iyi bir ikili olabileceği hissedilmiştir.

            Arkalarında oynayan Ömer ANKARALIGİL hem ara paslarıyla hem de topla yapmış olduğu bindirmelerle takımın hücum gücünü artırmıştır. Önündeki ikiliyi de pozisyonlara sokmuş, hücum gücü zengin olan bir takım olma kanısı uyandırmıştır.

            Kızılcahamam maçında son 10 dakika da yenilen gol çıkarılamamış ve şanssız bir şekilde elenilmiştir. Gol 10 dakika kadar önce yenilseydi her şeyin daha farkı olacağı tahmin edilmektedir.


DPÜ VE KÜTAHYASPOR

             Ligin ilk maçı olmasından dolayı önemli bir maçtı, sahaya takım 4-4-1-1 gibi ön liberosuz bir sistemle çıktı. Türkiye Kupası maçlarından dolayı takımın kendine güveni fazlaydı. Rakip küçük görüldüğü için, rakibe karşı daha fazla hücum elemanıyla oynanılma düşüncesi içinde çıkıldığı tahmin edilmektedir.

            İlk iki maçta iyi oynayan takımın futbol sistemi bozulmuş olduğu için sahada patanaj eden bir takım vardı.Rakip kısa paslarla oynayan orta sahada çoğalan bir rakipti.

            Ön liberosuz oynandığı için takımda aşağıdaki aksamalar oluşmuştur.

            1 – Göbekte oynayan iki stoper rakiple daha fazla mücadele etmek zorunda kaldılar ve oyundan düştüler. Her iki stoperde aksadı ve oyunu tamamlayamadı

            2 – Her iki stoperde oyuna istedikleri topları sokamadılar ve oyunu geriden yönlendiremediler.

            3 – Orta sahadaki arkadaşları arkadan iten olmayınca onlarda hücuma istedikleri gibi çıkamadılar, hücum zenginliği sağlayamadılar.

            4 – Ön libero olmayınca tandem oynayan iki stoperimiz beklere kademeye giremediler ve sağbek ve solbek hücumlara çıkamadı, takım da çizgi halinde oynayan 4’lü savunma şeklinde kaldı.

            5 – Bekler hücuma çıkamayınca kanatları kullanamayınca, orta sahada zenginlik ve güç katamayınca akıcı bir futbol oynanılamadı.

            Takımın, rakibe baskı yaparak pozisyona girmeye çalıştı, sahada kimin ne yaptığı belli değildi. Sistem takımı olmaktan çok uzaktık ve sahada karmaşa vardı. Küçük gördüğümüz rakibimiz net 3 tane pozisyona girdi. Her ne olursa olsun çok kötü bir maçta takımımız 7-8 gol pozisyonuna girmiştir. Bu durumda takımın güçlü olduğunu gösterir.

            Forvette Ömer ile Göksel çok kötü bir ikili gibi gözüktüler. Murat KORKMAZ dar alanda koşmadan oynuyor, ayak bilekleri ve top hakimiyeti iyi ama hücumda gözükmüyor.

            Sahaya çıkmadan maç kazanılmaz, rakibi küçük görmek hiçbir zaman doğru değildir. Bu takımın oynayacağı en iyi sistem, zor ve deplasmanlarda 4-1-4-1 evimizdeki maçlarda ise  4-1-3-2 gibi bir sistem olarak gözüküyor.

            Dpü spor maçının 25 tane daha telafisi mevcuttur, biz bu maçta 3 puan ve asıl prestij kaybetmiş bulunmaktayız. Büyük takım kötü oynadığı maçta da yenen takımdır. Kötü oynasak da yenmesini bilmeliyiz.

            Bu vesileyle İstanbulspor maçında başarılar dilerim.

  

                                                                                                                     İsmail ASMA