Tel : 0 532 551 25 23
Anasayfa | İletişim | Makaleler |
Facebook  twitter
DAUM VE BAYRAM ZEHİRİ

           Merhaba Sevgili Spor severler ve Fenerbahçe Taraftarları, öncelikle Ramazan Bayramınızı En içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle huzur içinde nice bayramlar dilerim. Aslında iki bayramı bir arada yaşamak isterdik ama maalesef  Fenerbahçe, Schalke04 karşısında ki kötü futbolu ve kaybedilen puanlar neşemizi kaçırdı.
            Alex’in olmadığı bir Fenerbahçe’nin ne yapacağını herkes merak etmekteydi. Gördük ki Alex bu takımın beyni ve kalbi. Alex olmadan takımın futbol oynamasını geçtik pozisyona bile giremedi. Son iki yılın şampiyonu ve Türk Futbolunun geleceği olan Fenerbahçe’nin Schalke04 karşısında bu kadar ezik ve çaresiz oynamasını hiçbir şekilde kabul edemiyorum.
            Bu takımın iki yılda önlenemez yükselişini ve istikrarını taktir etmemek elde değil, bu başarılarda yönetimin ne kadar rolü varsa ne kadar eleştirirsek eleştirelim yiğidin hakkını yiğide vermek gerekiyor Daum’un ve ekibinin de hakkını vermeliyiz.
            Daum çok eleştirilmesine rağmen bu yıl önceki yılların aksine Türkiye liginde standartların çok üzerinde futbol oynatarak bizlere haklı gururlar yaşatmaktadır. Artık Fenerbahçe’nin Türkiye Liglerindeki maçlarını üç ihtimalli görmüyorum. Hemen hemen her maça %80 galibiyet gözüyle bakıyorum. Ama bu başarı ve istikrarı maalesef Şampiyonlar Liginde göremiyoruz.
            Annemizin Liginde bu kadar başarılı olan Daum, maalesef  Schalke04 karşısında cuvallamıştır. Alex’in olmadığı kalıplaşmış bir kadroda hoca ne yapmalıydı. Öncelikle takımın beyni olan Alex’in yerine, takımı beyinsiz oynatamayacağı için Appiah’ı hazırlayıp oynatması gerekirdi. Appiah hem iyi top yapan hem de rakibe basan güçlü ve teknik bir futbolcudur. Appiah’ı bu mevkide oynatmamakla beyinsiz bırakarak takımın hücum güçünü düşürmüş ve takımı geriye doğru yaslayarak defans yapıp kontra atak yapmak istemiştir. Böyle korkak bir futbolla nerdeyse sıfır pozisyanla kapattı diyebiliriz.
            Schalke04 ile yapılan İstanbul’daki ilk maçta görüldüğü gibi Schalke04’ün en iyi futbolcusu ve beyni olan Lincoln denilen Brezilya’lı futbolcu bizi perişan etmiştir. Mutlak surette ikinci maçta önlem alınması gerekiyordu ama nasıl? Takımın atom karıncası olan ve adam markajında çok başarıla olan Serkan BALÇI’yı, Appiah’ın olduğu bölgeye çekip hem Lincoln’e markaj görevi verilebilir hemde orta sahada fizik güçü olan rakibe üstünlük sağlanmaya çalışalabilirdi.     
            Serkan’ı orta sahaya çekerek Appiah’ın arkasında Aulerio ve Selçuk’la beraber savaşan ve mücadele eden bir takım yapabilirdi.Son maçlarda Annemizin Liginde formda futbolcu olan Mehmet YOZGAT’lıyı da Serkan BALÇI’nın boşalttığı sağbeke çekip bu kanattan bindirme de yapılabilirdi. Ceza alanında çok başarılı ve son zamanlarda formsuz olan Nobre’yle başlaması çok anlamsız ve saçma bulmaktayım. Nobre bu maçta maçın gidişatına göre ikinci yarıda forma verilebilirdi.
            Daum’un taktiksel ve düşünsel hatasından dolayı kaybedilen Schalke04 maçı takımın 9 kişi kalmasından sonra normale dönmesi daha iyi top yapması ve cesur oynaması maçın neden kaybedildiğinin en iyi örneğidir.
            Çok istikrarlı ve iyi giden bir takımı çok fazla da eleştirmek ve tekerine çomak sokmak da doğru bulmuyorum. Kaybedilen üç puan ve kaçan avantaj olarak görüyorum. Bundan sonra ne yapılabilir. Kalan iki maçı kazanmalıyız bu çok zor bir ihtimal yada 23 Kasım’da Şükrü Saraçoğlu stadında Milan’ı gol yemeden 2-0 yenmeliyiz veya en azından 3 farklı yenmeliyiz. PSV ile oynayacağımız maçta da beraberlikle dönmeliyiz ki ilk iki içinde olalım.
            Her şeye rağmen yine de Türk futbolunun parlayan yıldızı Fenerbahçe’ye ve diğer Türk takımlarına başarılar diliyorum.

İsmail ASMA