Merhaba Sevgili Spor severler ve
Fenerbahçe Taraftarları, öncelikle Ramazan Bayramınızı En içten dileklerimle
kutlar, sevdiklerinizle huzur içinde nice bayramlar dilerim. Aslında iki
bayramı bir arada yaşamak isterdik ama maalesef
Fenerbahçe, Schalke04 karşısında ki kötü futbolu ve kaybedilen puanlar
neşemizi kaçırdı.
Alex’in
olmadığı bir Fenerbahçe’nin ne yapacağını herkes merak etmekteydi. Gördük ki
Alex bu takımın beyni ve kalbi. Alex olmadan takımın futbol oynamasını geçtik
pozisyona bile giremedi. Son iki yılın şampiyonu ve Türk Futbolunun geleceği
olan Fenerbahçe’nin Schalke04 karşısında bu kadar ezik ve çaresiz oynamasını
hiçbir şekilde kabul edemiyorum.
Bu
takımın iki yılda önlenemez yükselişini ve istikrarını taktir etmemek elde
değil, bu başarılarda yönetimin ne kadar rolü varsa ne kadar eleştirirsek
eleştirelim yiğidin hakkını yiğide vermek gerekiyor Daum’un ve ekibinin de hakkını
vermeliyiz.
Daum
çok eleştirilmesine rağmen bu yıl önceki yılların aksine Türkiye liginde
standartların çok üzerinde futbol oynatarak bizlere haklı gururlar
yaşatmaktadır. Artık Fenerbahçe’nin Türkiye Liglerindeki maçlarını üç ihtimalli
görmüyorum. Hemen hemen her maça %80 galibiyet gözüyle bakıyorum. Ama bu başarı
ve istikrarı maalesef Şampiyonlar Liginde göremiyoruz.
Annemizin
Liginde bu kadar başarılı olan Daum, maalesef
Schalke04 karşısında cuvallamıştır. Alex’in olmadığı kalıplaşmış bir
kadroda hoca ne yapmalıydı. Öncelikle takımın beyni olan Alex’in yerine, takımı
beyinsiz oynatamayacağı için Appiah’ı hazırlayıp oynatması gerekirdi. Appiah
hem iyi top yapan hem de rakibe basan güçlü ve teknik bir futbolcudur. Appiah’ı
bu mevkide oynatmamakla beyinsiz bırakarak takımın hücum güçünü düşürmüş ve
takımı geriye doğru yaslayarak defans yapıp kontra atak yapmak istemiştir.
Böyle korkak bir futbolla nerdeyse sıfır pozisyanla kapattı diyebiliriz.
Schalke04
ile yapılan İstanbul’daki ilk maçta görüldüğü gibi Schalke04’ün en iyi
futbolcusu ve beyni olan Lincoln denilen Brezilya’lı futbolcu bizi perişan
etmiştir. Mutlak surette ikinci maçta önlem alınması gerekiyordu ama nasıl?
Takımın atom karıncası olan ve adam markajında çok başarıla olan Serkan BALÇI’yı,
Appiah’ın olduğu bölgeye çekip hem Lincoln’e markaj görevi verilebilir hemde
orta sahada fizik güçü olan rakibe üstünlük sağlanmaya çalışalabilirdi.
Serkan’ı
orta sahaya çekerek Appiah’ın arkasında Aulerio ve Selçuk’la beraber savaşan ve
mücadele eden bir takım yapabilirdi.Son maçlarda Annemizin Liginde formda
futbolcu olan Mehmet YOZGAT’lıyı da Serkan BALÇI’nın boşalttığı sağbeke çekip
bu kanattan bindirme de yapılabilirdi. Ceza alanında çok başarılı ve son
zamanlarda formsuz olan Nobre’yle başlaması çok anlamsız ve saçma bulmaktayım.
Nobre bu maçta maçın gidişatına göre ikinci yarıda forma verilebilirdi.
Daum’un
taktiksel ve düşünsel hatasından dolayı kaybedilen Schalke04 maçı takımın 9
kişi kalmasından sonra normale dönmesi daha iyi top yapması ve cesur oynaması
maçın neden kaybedildiğinin en iyi örneğidir.
Çok
istikrarlı ve iyi giden bir takımı çok fazla da eleştirmek ve tekerine çomak
sokmak da doğru bulmuyorum. Kaybedilen üç puan ve kaçan avantaj olarak
görüyorum. Bundan sonra ne yapılabilir. Kalan iki maçı kazanmalıyız bu çok zor
bir ihtimal yada 23 Kasım’da Şükrü Saraçoğlu stadında Milan’ı gol yemeden 2-0
yenmeliyiz veya en azından 3 farklı yenmeliyiz. PSV ile oynayacağımız maçta da
beraberlikle dönmeliyiz ki ilk iki içinde olalım.
Her
şeye rağmen yine de Türk futbolunun parlayan yıldızı Fenerbahçe’ye ve diğer
Türk takımlarına başarılar diliyorum.